If a brain can do it, a computer can do it.
- Bir beyin onu yapabiliyorsa, bir bilgisayar onu yapabilir.
All the same, we still need a scientific account of how exactly pains are caused by brain processes.
- Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.
Tom has a concussion.
- Tom'un bir beyin sarsıntısı var.
The doctor told me I had a concussion.
- Doktor bana beyin sarsıntısı geçirdiğimi söyledi.
What is a think tank?
- Bir beyin takımı nedir?
This country suffers from brain drain.
- Bu ülke beyin göçünden muzdarip oluyor.
Some people think that advertising is a form of brainwashing.
- Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.
What the media does is nothing but brainwashing.
- Medyanın yaptığı şey beyin yıkamadan başka bir şey değildir.
Students discussed the problem of brain death for a long time.
- Öğrenciler uzun süre beyin ölümü sorununu tartıştı.
The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy.
- Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir.
He is one of the best brains in our country.
- Kendisi ülkemizin en iyi beyinlerinden biridir.
Tom and Mary did some brainstorming.
- Tom ve Mary biraz beyin fırtınası yaptı.
Split brain patients.