betwixt.

listen to the pronunciation of betwixt.
Английский Язык - Турецкий язык

Определение betwixt. в Английский Язык Турецкий язык словарь

between
arasına

Biz resmî ve özel işler arasına çizgi çizmeliyiz. - We should draw the line between public and private affairs.

Tom Mary ve John'un arasına sığışmaya çalıştı. - Tom tried to squeeze in between Mary and John.

between
arasında

Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır. - Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service.

Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu. - In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.

between
in between sallantıda
between
Xbetween arada
between
ortada
between
ila

Akşam yemeği saat 9 ila 12 arasında servis edilir. - The evening meal is served between 9 and 12.

Titanik'in batışında 1490 ila 1635 kişi öldü. - Between 1,490 and 1,635 people died in the sinking of the Titanic.

between
aralık

Onlar arasındaki aralık daraldı. - The gap between them has narrowed.

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım. - I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941.

between
aralarında

Tom ve Mary parayı kendi aralarında paylaştılar. - Tom and Mary divided the money between themselves.

Aralarında gizli bir anlaşma var. - They have a secret understanding between them.

between
arada

Arada hep bir kadın var. - There's always a woman in between.

O, arada balığa gitti. - He went fishing in between.

betwixt
ortada
between
between arasında
between
few and far between nadiren
between
araya

Onun İlk askeri deneyimleri İngiliz sömürge imparatorluğu ve bağımsızlık arayan Boerler arasındaki savaşta yer aldı. - His first military experiences took place in the war between the British colonial empire and the Boers, who sought independence.

between
aralarından
between
ortaya

İki ülke arasında bir diplomatik kriz ortaya çıktı. - A diplomatic crisis arose between the two nations.

Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu. - In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.

between
seyrek

Taksiler sağanak sırasında seyrekti. - Taxis are few and far between during a rainstorm.

between
(zarf) arada, ortasında, araya, arasına, ortada, ortaya
between
between you and me söz aramızda
betwixt
şiir arasında
betwixt
arada
betwixt
betwixt and between ikisi ortası
betwixt
ne o ne bu
betwixt
arasına
betwixt
araya
betwixt
arasında
Английский Язык - Английский Язык
'twixt
between, specifically between two objects

When I saw the coffin I knew that I was respited, for, as I judged, there was space between it and the wall behind enough to contain my little carcass; and in a second I had put out the candle, scrambled up the shelves, half-stunned my senses with dashing my head against the roof, and squeezed my body betwixt wall and coffin.

{p} in the middle, common to two or more
atwixt
{e} between
In the space which separates; between
in the interval; "dancing all the dances with little rest between"
From one to another of; mutually affecting
between, specifically between two things
between, amid; in the middle
twixt
betwixt.
Избранное