Tom kesinlikle polisin bize verdiği tanıma uyuyor.
- Tom certainly fits the description that the police gave us.
Adam tanımlamaya uyuyordu.
- The man answered to the description.
Kurbanın katili tarafından yapılan çarpıcı betimleme, gözyaşları içinde mahkemeyi terk eden annesine çok ağır geldi.
- The graphic description of the victim's murder was too much for his mother, who ran out of the court in tears.
Bana hırsızın kısa bir açıklamasını verebilir misin?
- Can you give me a brief description of the thief?
Tom'un açıklaması doğruydu.
- Tom's description was accurate.
Sami polise şüphelinin bir eşkalini verdi.
- Sami gave police a description of the suspect.
Betimleme, bir şirketin tescilli ticari markasını ihlal etti.
- The depiction violated a company's registered trademark.
O, orada ne olduğu ile ilgili güzel bir açıklama yazdı.
- He wrote a fine description of what happened there.
O, kazaya ayrıntılı bir açıklama getirdi.
- He gave a detailed description of the accident.