I haven't seen her since then.
- O zamandan beri onu görmedim.
Tom came to Japan three years ago and has been living here ever since then.
- Tom üç yıl önce Japonya'ya geldi ve o zamandan beri burada yaşamaktadır..
Tom came to Japan three years ago and has been living here ever since then.
- Tom üç yıl önce Japonya'ya geldi ve o zamandan beri burada yaşamaktadır..
She has remained abroad ever since.
- O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır.
Tom has been working as a translator ever since he graduated from college.
- Tom üniversiteden mezun olduğundan beri bir çevirmen olarak çalışmaktadır.
From the time he was a small boy, Tom knew that he wanted to be a policeman.
- Tom, onun çocukluğundan beri, bir polis olmayı istediğini biliyordu.
Tom had a new scar on his forehead since the last time Mary had seen him.
- Tom'un alnında Mary onu son gördüğünden beri yeni bir yara vardı.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
Spain has been a democracy since 1975.
- İspanya'nın 1975'ten beri bir demokrasisi var.
I hear he has been ill since last month.
- Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.
Tom has been working as a translator ever since he graduated from college.
- Tom üniversiteden mezun olduğundan beri bir çevirmen olarak çalışmaktadır.
He has been ill ever since Sunday.
- O, Pazar gününden beri hastadır.
That politician has come down in the world since the so-called Recruit scandal was publicized.
- Sözde acemi skandalı duyulduğundan beri o politikacı dünyada gözden düştü.
Tom's gone down two pant sizes since he went vegan.
- O vegan olduğundan beri Tom iki pantolon ölçüsü düştü.
Sami was the killer all along.
- Sami baştan beri katildi.
Tom knew about the surprise party all along.
- Tom başından beri sürpriz parti hakkında biliyordu.
I knew all along that he was telling a lie.
- Başından beri onun yalan söylediğini biliyordum.
We've been friends since I was 6 months old.
- Ben altı aylıkken den beri biz arkadaşız.
I haven't seen Tom since 1988.
- 1988' den beri Tom'u görmedim.