Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

bereinigend

listen to the pronunciation of bereinigend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение bereinigend в Английский Язык Турецкий язык словарь

reconciling
{i} uzlaşma

Sami'nin Leyla ile uzlaşmak gibi bir niyeti yoktu. - Sami had no intention of reconciling with Layla.

adjusting
ayarlayarak
adjusting
(Ticaret) düzeltici
adjusting
(Ticaret) ayarlayan
adjusting
(Tekstil) ayarlama, düzenleme, alıştırma, ölçüleme
adjusting
{f} ayarla

Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı. - Tom had a little trouble adjusting the settings.

adjusting
ayarlama

Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı. - Tom had a little trouble adjusting the settings.

adjusting
ayarlayıcı
correcting
{f} düzelt

Yanlışlarımı düzeltmekten vazgeçmeni istemiyorum. - I don't want you to quit correcting my mistakes.

Bu hatayı düzelttiğiniz için teşekkür ederim. - Thank you for correcting this mistake.

correcting
cezalandırma
correcting
tashih etme
reconciling
{f} uzlaş

Sami'nin Leyla ile uzlaşmak gibi bir niyeti yoktu. - Sami had no intention of reconciling with Layla.

adjusting
ayar

Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı. - Tom had a little trouble adjusting the settings.

reconciling
uzlaşarak
reconciling
mutabakat
correcting
{i} düzeltme

Yanlışlarımı düzeltmekten vazgeçmeni istemiyorum. - I don't want you to quit correcting my mistakes.

Test kağıtlarını düzeltmekle meşgul. - He is busy correcting test papers.

correcting
(isim) düzeltme
Немецкий Язык - Английский Язык
correcting
settling
reconciling
adjusting
validating
ironing out
clearing up