belli ki

listen to the pronunciation of belli ki
Турецкий язык - Английский Язык
apparently

Apparently, Tom doesn't like Mary. - Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor.

The man is apparently deceiving us. - Belli ki o adam bizi yanıltıyor.

obviously

Obviously, he is lying. - Belli ki yalan söylüyor.

Obviously, Tom had a lot on his mind, but I had no choice but to ask him to spend some time helping us with our problems. - Belli ki, Tom'un aklında çok şey vardı fakat problemlerimizde bize yardım etmesi için biraz zaman harcamasını rica etmekten başka seçeneğim yoktu.

belli ki
Избранное