belirlenmesi

listen to the pronunciation of belirlenmesi
Турецкий язык - Английский Язык
determination of
belirle
{f} determined

Our lives are determined by our environment. - Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.

One's lifestyle is largely determined by money. - Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.

belirle
(Bilgisayar) specs
belirle
(Bilgisayar) set

First settlers were highly educated and set Puritanism as first American principle. - İlk yerleşimciler hayli eğitimliydiler ve Püritenizm'i ilk Amerikan ilkesi olarak belirlediler.

You should respect the rules your parents set for you. - Ebeveynlerinin senin için belirlediği kurallara uymalısın.

belirle
(Bilgisayar) identify

Can you identify the problem areas? - Sorunlu alanları belirleyebilir misiniz?

Planets are easy to identify because they don't twinkle like stars do. - Gezegenleri belirlemek kolay, çünkü yıldızlar gibi parıldamazlar.

belirle
{f} determining

What was the determining factor in this case? - Bu durumda belirleyici faktör neydi?

belirle
stake out
belirle
determine

They determined the date for the trip. - Seyahat için tarihi belirlediler.

Our lives are determined by our environment. - Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.

Kuruluş Dışı Kadro ve İstihkaklar Listesinin belirlenmesi
(Askeri) Table of Distribution and Allowance (TDA) designation
NNX ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) assign NNX routing
NNXX ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) assign NNXX routing
NYX ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) assign NYX routing
XXX ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) assign XXX routing
belirle
appointing
mütareke hudut tayin hattı; XX (SL) ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) armistice demarcation line; assign XX (SL) routing
belirlenmesi
Избранное