They determined the date for the trip.
- Seyahat için tarihi belirlediler.
The price of the carpet is determined by three factors.
- Halı fiyatı üç etken tarafından belirlenir.
They set the time and place of the wedding.
- Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler.
You should respect the rules your parents set for you.
- Ebeveynlerinin senin için belirlediği kurallara uymalısın.
Can you identify the problem areas?
- Sorunlu alanları belirleyebilir misiniz?
Planets are easy to identify because they don't twinkle like stars do.
- Gezegenleri belirlemek kolay, çünkü yıldızlar gibi parıldamazlar.
What was the determining factor in this case?
- Bu durumda belirleyici faktör neydi?
One's lifestyle is largely determined by money.
- Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
I'd like to determine the value of this painting.
- Bu tablonun değerini belirlemek isterim.