bekarım

listen to the pronunciation of bekarım
Турецкий язык - Английский Язык
i am single
bekâr
bachelor

He remained a bachelor all his life. - Hayatı boyunca bekar kaldı.

The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife. - Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.

bekâr
{i} single

Tom remained single all his life. - Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.

I doubt if Tom is single. - Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.

bekar
single

Tom and Mary are both still single. - Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar.

I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single! - Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!

bekar
spouseless
bekar
wifeless
bekar
(deyim) fancy free
bekar
eligible
bekar
maiden
bekar
single man

Layla hoped to work for a wealthy single man. - Leyla zengin bir bekar adam için çalışmayı umuyordu.

bekar
single girl
bekar
unmarried

Tom's older daughter is still unmarried. - Tom'un büyük kızı hâlâ bekardır.

So far as I know, she is still unmarried. - Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.

bekar
celibate

Being celibate means that you may only do it with other celibates. - Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir.

bekar
mus. the natural sign, natural
bekâr
sole
bekâr
unattached
bekâr
unwed
bekâr
unwedded
bekâr
unmarried

Tom's older daughter is still unmarried. - Tom'un büyük kızı hâlâ bekardır.

I'm glad to hear that she is unmarried. - Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.

bekâr
grass widower
bekâr
single, unmarried; bachelor, single man; single girl, unmarried woman
bekâr
single, unmarried
bekâr
celibate

Being celibate means that you may only do it with other celibates. - Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir.

bekâr
{i} Bach

He remained a bachelor all his life. - Hayatı boyunca bekar kaldı.

Tom is a confirmed bachelor. - Tom bir müzmin bekardır.

bekâr
maiden
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение bekarım в Турецкий язык Турецкий язык словарь

BEKÂR
(Osmanlı Dönemi) Hiç evlenmemiş, zevcesi olmayan adam
BEKÂR
(Osmanlı Dönemi) Taşralı olup, büyük bir şehirde bir işle meşgul olarak, ailesiz yaşayan adam. Bak: Tecerrüd, Mücahede
Bekar
cerit
Bekar
suvoy
bekar
Diyezli veye bomollü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota işareti
bekar
çoban
bekar
Diyezli veya bemollü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota işareti
bekarım
Избранное