İnsanlar onlara acıdığında engelli insanlar buna katlanamaz.
- Disabled people can't stand it when people pity them.
Engelli insanlara yardım etmekten gerçekten hoşlanırım.
- I really enjoy helping disabled people.
Emi gave her seat to a handicapped man.
- Emi überließ ihren Sitz einem behinderten Mann.
He is mentally handicapped.
- Er ist geistig behindert.