beherbergt

listen to the pronunciation of beherbergt
Английский Язык - Турецкий язык

Определение beherbergt в Английский Язык Турецкий язык словарь

sheltered
korunaklı

Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler. - Animals in captivity live long, sheltered lives, whereas in the wild they are in constant danger of being eaten alive.

Tom korunaklı bir hayat yaşıyordu. - Tom lived a sheltered life.

sheltered
{s} kötü ve tatsız şeylerden korunmuş, kötü ve tatsız şeylerden uzak
sheltered
muhafazalı
sheltered
{f} koru

Bu çiçekler yağmurdan korunmalıdır. - These flowers should be sheltered from the rain.

Tom korunaklı bir hayat yaşıyordu. - Tom lived a sheltered life.

sheltered
{s} mahfuz; kuytu, siper
sheltered
(sıfat) kuytu
sheltered
tehlikeden uzak
sheltered
korun/koru
sheltered
{s} kuytu
Немецкий Язык - Английский Язык
accommodated
hosted
sheltered
given shelter
harboured
housed
accommodates
harbored
Das Schloss beherbergt eine imposante Sammlung von Rüstungen.
The castle houses an impressive collection of armour