Birisi kapıyı çaldığında, o tam kitabı okumaya başlamıştı.
- She'd just begun to read the book when someone knocked on the door.
O, anılarımda kaybolmaya başlamıştı.
- She had begun to recede in my memory.
Fransız ve Hint Savaşı başlamıştı.
- The French and Indian War had begun.
1812 Savaşı başlamıştı.
- The War of 1812 had begun.
... night ron has begun to eliminate ...
... machine learning algorithms have now begun to account for ...