beglückt

listen to the pronunciation of beglückt
Английский Язык - Турецкий язык

Определение beglückt в Английский Язык Турецкий язык словарь

delighted
{s} mutlu

İyi habere mutlu oldular. - They were delighted at the good news.

Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti. - The speech made by the president yesterday delighted his supporters.

delighted
{s} keyifli

İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum. - I think people are delighted.

delighted
{f} hoşnut et
delighted
{s} hoşnut

Çin kültürü ile ilgili her zaman hoşnuttum. - I've always been delighted with the chinese culture.

O hediyemden çok hoşnut oldu. - She was much delighted at my gift.

delighted
kıvanmak
happy
yerinde
delighted
Memnun, mutlu, keyifli, hoşnut
beatific
{s} mutlu eden
beatific
beatifically mutluluk belirterek
beatific
{s} kutsayan
beatific
takdis eden
beatific
neşe ifade eden
beatific
mutluluk veren
beatific
{s} şad eden
delighted
(sıfat) memnun, mutlu, keyifli, hoşnut
happy
heyecanlı

Tom mutlu ve heyecanlı görünüyor. - Tom seems happy and excited.

Çok mutlu ve çok heyecanlıyız. - We're very happy and very excited.

happy
{s} mutlu, mesut; şen, neşeli
happy
şaşkın
Немецкий Язык - Английский Язык
gladdened
made happy
pleased
gladdens
delighted
makes happy
beatific
delightedly
happy
delights
pleases
Er beglückt die Leute immer mit unerwünschten Ratschlägen.
He's always giving out/dispensing unwanted advice