Ne zaman başlamak istersin?
- When would you like to begin?
Sanırım ev ödevimle ilgili çalışmaya başlamak zorundayım.
- I think I have to begin working on my homework.
Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.
- Birth is, in a manner, the beginning of death.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
Başlamaya hazır mısın?
- Are you ready to begin?
Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.
- To be surprised, to wonder, is to begin to understand.
I'm beginning to understand.
- I am beginning to understand.
In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created Heaven and Earth.
... the stars, you can then begin to navigate over hundreds, thousands of miles in the ocean. ...
... We have everything we need to begin to put this country back ...