Burada iş yerinde küçük bir sorunum var.
- I have a little problem here at work.
Uygun elbiseler iş yerinde çok önemlidir.
- Proper clothes count for much in business.
Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
Onun görüşü önyargısızdır.
- His opinion is free from prejudice.
Senin vergi öncesi gelirin nedir?
- What's your pre-tax income?
İslam öncesi Araplar göçebeydiler.
- The pre-Islamic Arabs were nomads.
O önceden kesilmiş domuz filetosu aldı.
- He bought the pre-cut pork loin.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
İslam öncesi Araplar göçebeydiler.
- The pre-Islamic Arabs were nomads.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
Ben önceki gün bir kamera kaybettim.
- I had lost a camera in the previous day.
Endeks bir önceki aya göre % 4 yükseldi.
- The index rose 4% from the preceding month.