Either skillful or lazy. But not both.
- Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
You really are quite a skillful investigator.
- Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın.
Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.
- Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun.
Tom is quite resourceful, isn't he?
- Tom oldukça becerikli, değil mi?
Tom isn't very resourceful, is he?
- Tom çok becerikli değil, değil mi?
Tom is quite proficient, isn't he?
- Tom oldukça becerikli, değil mi?
She married a hotshot lawyer from New York.
- O, New Yorklu becerikli bir avukatla evlendi.
The English are a practical people.
- İngilizler becerikli bir millettirler.
He's clever and resourceful.
- O, zeki ve becerikli.
Tom is clever and resourceful.
- Tom akıllı ve beceriklidir.
You're extremely ingenious.
- Sen son derece beceriklisin.
The ingenious boy won a prize for his invention.
- Becerikli genç buluşu için bir ödül kazandı.