Biz Tom'un imzalanmış itirafına sahibiz.
- We have Tom's signed confession.
Herkesin imzalanmış bir sözleşmesi var.
- Everyone has a signed contract.
Texas'la anlaşma 12 Nisan 1844'te imzalandı.
- The treaty with Texas was signed April twelfth, 1844.
Birleşmiş Milletler Bildirgesi 1945'de imzalandı.
- The United Nations Charter was signed in 1945.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.
- The two sides signed a peace treaty.