Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar.
- Some wild cats live under my neighbor's house.
Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş.
- These games are listed under the adult category.
Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?
- Is the cat on the chair or under the chair?
Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
- He hid his toys under the bed.
Gemi köprünün altından geçti.
- The ship passed under the bridge.
O, arabanın altından çıktı.
- He got out from under the car.
Bazı kitaplarla, ben daha fazla okudukça, ben onları daha az anlıyorum.
- With some books, the more I read them, the less I understand them.
Bir ağacın altına oturdular.
- They sat under a tree.
Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
- He hid his toys under the bed.
Kraliyet mücevherleri kilit ve anahtara bağlı tutulur.
- The royal jewels are kept under lock and key.
O,oyucaklarını yatağın altına sakladı.
- He hid his toys under the bed.
Ben bir ağacın altına sığınmak zorunda kaldım.
- I had to take shelter under a tree.
Anlamam için yardımcı ol.
- Help me to understand.
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
- Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
Sen sadece bir astsın. Yerini bil!
- You're just an underling. Know your place!
O üstlerine karşı yaltakçı ve astlarına karşı kibirlidir.
- He is obsequious to the higher ups and arrogant towards his underlings.
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
- According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
Mary'yi ne kadar sevdiğimi göremiyorsun, değil mi?
- You can't understand how much I love Mary, right?
Keşke biz onu ziyaret ettiğimizde kule inşaat halinde olmasaydı.
- I wish the tower hadn't been under construction when we visited it.
Yeni istasyon binası inşaat halinde ve yakında tamamlanacak.
- The new station building is under construction and will be completed soon.
Barajın aşağısında bir su değirmeni vardı.
- There was a watermill under the dam.
Benim Çincem mükemmel olmaktan uzak, ama aşağı yukarı onun söylediği her şeyi anlayabiliyorum.
- My chinese is far from perfect, but I can roughly understand everything he is saying.
O oldukça eksik bir beyan.
- That's quite an understatement.
Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu.
- His undertaking failed for lack of funds.
İçkinin etkisi altında araba sürme.
- Don't drive under the influence of drink.
Uyuşturucu etkisi altında bilincini kaybetti.
- He lost consciousness under the influence of the anesthetic.
Onun emrinde çalışmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
- I would rather starve than work under him.
He served in World War II under General Omar Bradley.
I live within spitting distance of the subway station.
- I live within spitting distance of the underground station.
Where's the subway station?
- Where's the underground station?
... And number three, I will not, under any circumstances, raise taxes on middle-income families. I will ...
... The same time, gasoline prices have doubled under the president, electric rates are up, ...