Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.
- A fund was launched to set up a monument in memory of the dead man.
Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to set up camp.
6.30'a kadar ayakta olmak zorundayım.
- I have to be up by 6:30.
Bütün gece ayakta olmak istemiyorum.
- I don't want to be up all night.
Bir toplantı düzenleyelim.
- Let's set up a meeting.
Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
- Tom wants to set up a meeting.
Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
- Tom wants to set up a meeting.
Beş veya altı Nisan'da bizimle bir toplantı düzenlemek mümkün müdür?
- Would it be possible to set up a meeting with us on April fifth or sixth?
Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
- The leader should know where to set up the tent.
Tom Mary için bir websitesi kurdu.
- Tom set up a website for Mary.
Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi.
- The University Administration decided to set up a branch campus in New York.
Buradaki herhangi biri bir web sunucusu kurmayı biliyor mu?
- Does anybody here know how to set up a web server?
Fadıl ve Leyla bir soygun planladılar.
- Fadil and Layla set up a robbery.
Sami, Leyla'yı öldürmek için bir plan kurdu.
- Sami set up a plan to kill Layla.
M. Robespierre looked at me sideways and smiled and said to Madame, ‘You're a young lady after my own heart.’ This set her up for the day.
Now that I'm set up, this will take moments!.
We set up the sprinkler.
Set up my CD collection.
Give the cement 24 hours to set up before walking on it.
The election was set up!.
Even a minor change can set up new bugs.
I've got to set up that tasty rabbit.
... In Mexico, they set up a system to monitor the ...
... You will set up another edition of the newspaper. ...