Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

be on to

listen to the pronunciation of be on to
Английский Язык - Турецкий язык
(Konuşma Dili) konuşmak
haberi olmak
haberdar olmak
{k} (birinin) ne halt/haltlar yediğini/karıştırdığını bilmek
be on
(Konuşma Dili) televizyona çıkmak
be on
(Konuşma Dili) ısmarlanmak
be on
açık olmak
be on
(Konuşma Dili) -den olmak
be on
(Konuşma Dili) birisi
be on
yanmak
be on
oynamak
on to
üzerine

Kutunun üzerine bir şey koymayın. - Don't put anything on top of the box.

Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine biraz sıcak kahve döktü. - The flight attendant accidentally spilled some hot coffee on Tom.

on to
üstüne

Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy. - Put this book on top of the others.

Kayakları arabanın üstüne koydu. - He put the skis on top of the car.

be on
(deyim) not be on [kd] kabul edilmez ,mantiksiz
be on
(deyim) bir filmin,oyunun, vb. gosterilmesi,oynamasi
be on
(deyim) olacak ,yapilacak
be on
(deyim) you are on [kd] oneriyi,bahsi,teklifi kabul etmek
be on
(makine/aygıt) çalışmak, açık olmak
be on
(elektrik/su/gaz) açık olmak; (elektrik/ışık) açık olmak
on to
haberdar
Английский Язык - Английский Язык
To figure out; to realize the truth

I was planning it as a surprise, but I think he is on to me.

on to
Used to indicate, or signpost, logical progression to a new topic in a talk or discourse

Let's go on to item 3 in the list.

be on
appear in a show, on T V , radio, etc ; "The news won't be on tonight"