be on the defensive; act against an attack

listen to the pronunciation of be on the defensive; act against an attack
Английский Язык - Турецкий язык

Определение be on the defensive; act against an attack в Английский Язык Турецкий язык словарь

defend
savunmak

Kendini savunmak zorundasın. - You have to defend yourself.

Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı. - Paris did her best to defend her liberties.

defend
arkasında olmak
defend
savun

Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı. - Paris did her best to defend her liberties.

Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular. - They defended their country against the invaders.

defend
korumak

Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi. - She didn't come here to defend herself against these accusations.

Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız. - We have to defend our country from the foreign aggression.

defend
{f} müdafaa etmek
defend
savunmak müdafaa etmek
defend
{f} from -den korumak
Английский Язык - Английский Язык
defend
be on the defensive; act against an attack

    Расстановка переносов

    be on the defensive; act a·gainst an at·tack

    Произношение

Избранное