Sami, içinde bulunduğu tehlikeyi fark etti.
- Sami realized the peril he was in.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
- Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Sanırım onun hayatı tehlikede.
- I think his life is in danger.
Onun hayatı tehlikede.
- His life is in danger.
put someone's life in danger.
... the alert for danger. ...
... Not just tell you, oh, you are in danger, but nearby, there ...