İki iri boğa fili, hangisinin yeni nesil babası olacağını belirlemek için birkaç gün boyunca düello yaptı.
- Two huge bull elephants duelled for several days to determine which one would father the next generation.
Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm.
- Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus.
Böyle kocaman bir çileği ilk defa görüyorum.
- This is the first time I've seen a strawberry this huge.
Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.
- A huge monster is coming down the mountain.
Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.
- A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.
Dev tanker az önce rıhtımdan ayrıldı.
- The huge tanker has just left the dock.
Muazzam bir kahvaltı yaptım, bu yüzden şimdi gerçekten çok aç değilim.
- I had a huge breakfast, so I'm not really very hungry now.
Muazzam bir insan kalabalığı bekledi.
- A huge crowd of people waited.
Büyük bina gökyüzüne dokunacak gibi görünüyordu.
- The huge building seemed to touch the sky.
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
- We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.
Vay, bu sıra çok büyük!
- Wow, that line is huge!
Sadece çok büyük bir hata yaptın.
- You just made a huge mistake.
Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.
- Seen from the sky, the river looked like a huge snake.
Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi.
- I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale.
The castle was huge.
In our league our coach is huge!.
... WHOA, LOOK AT THAT HUGE NEW PARKING LOT. ...
... and get Afghanistan back on its feet. It's a huge challenge, it's complicated even further ...