Tom Mary hakkında endişeli.
- Tom is concerned about Mary.
Tom hakkında endişeliyim.
- I'm concerned about Tom.
O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır.
- He is concerned about his father's illness.
Neden bu kadar ilgilisin?
- Why are you so concerned?
Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.
- This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
Onlar da proje ile ilgileniyorlar.
- They are concerned with the project also.
Ekim ayında çok kaygılıydım.
- I was very concerned in October.
İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygılılar.
- People are concerned about racial problems.
... Now, I'm concerned that the path that we're on has just been unsuccessful. The president ...
... This is a ' this is an important election. And I'm concerned about America. I'm concerned ...