Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
- Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
Tom hapiste olduğu gerçeğini gizledi.
- Tom concealed the fact that he had been in prison.
Tom gizlenmiş bir silah taşıyordu.
- Tom was carrying a concealed weapon.