Utanmak zorunda olduğun bir şey yok.
- There is nothing you have to be ashamed of.
Kirli ve mahcup hissettim.
- I felt dirty and ashamed.
Sen mahcup olmalısın.
- You ought to be ashamed.
O cehaletinden utanmıştı.
- He was ashamed of his ignorance.
Dan kendini utanmış bile hissetmiyor.
- Dan didn't even feel ashamed.
Dan Linda'ya söylediğinden mahcup olmuş olmalı.
- Dan should be ashamed of what he told Linda.
Dan bana söylediğinden mahcup olmuş olmalı.
- Dan should be ashamed of what he told me.
Utanmak zorunda olduğun bir şey yok.
- There is nothing you have to be ashamed of.
Utanmak zorunda olduğun bir şey yok.
- There is nothing you have to be ashamed of.
Utanmak zorunda olduğun bir şey yok.
- There is nothing you have to be ashamed of.
O, fakir olmaktan utanmıyor.
- He is not ashamed of being poor.
Babamın fakir olmasından utanmıyorum.
- I'm not ashamed of my father's being poor.