Турецкий язык - Английский Язык
Определение beşikler в Турецкий язык Английский Язык словарь
- (Bilgisayar) crib mobiles
- beşik
- cradle
What is learned in the cradle is carried to the tomb.
-Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.
Look at the cute little baby sleeping in the cradle.
-Beşikte uyuyan sevimli bebeğe bak.
- beşik
- {i} crib
Leave the baby in the crib.
-Bebeği beşikte bırakın.
- beşik
- cot
- beşik
- headstock
- beşik
- nacelle
- beşik
- bassinet
- beşik
- cradle; headstock; nacelle
- beşik
- ship's cradle. beşik kertiği/ kertme nişanlı betrothed while still an infant
- beşik
- gun carriage
- beşik
- bogie bolster
- beşik
- basset
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение beşikler в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Beşik
- (Osmanlı Dönemi) MİHAD
- Beşik
- gahvare
- beşik
- Bir şeyin doğup geliştiği yer: "Sırbistan'ın beşiği ve kaynağı burasıdır."- F. R. Atay
- beşik
- Bir şeyin doğup geliştiği yer
- beşik
- Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir çeşit küçük karyola
- beşik
- Ambalajlanacak malın biçimine uygun olarak alta konulan parça veya parçaların tümü
- beşik
- Süt çocuklarını yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir çeşit küçük karyola
- beşik
- Yüz üstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma
- beşik
- Yüzüstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma
- beşik
- Süt çocuklarını yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir çeşit küçük karyola: "Ayaklarının ucuna basarak beşiğin yanına geldi."- H. E. Adıvar
Связанные Термины
beşikler
Расстановка переносов
be·şik·lerResimler
Избранное