bazısı

listen to the pronunciation of bazısı
Турецкий язык - Английский Язык
some

Tom sat with some of his teammates on the bench. - Tom takım arkadaşlarının bazısıyla bankta oturdu.

My two-year-old won't eat some of the healthy food I've been trying to feed him. - Benim iki yaşındaki oğlum onu beslemeye çalıştığım sağlıklı yiyeceğin bazısını yemeyecek.

some of them; some people, some
somebody
several
bazı
some

I'm having some problems compiling this software. - Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.

Some of the students went by bus, and others on foot. - Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.

bazıları/ bazısı
some of them, some
bazı
certain

The prices of certain foods vary from week to week. - Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.

Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas. - Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.

bazı
a few

Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it. - Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.

There are a few books, but they have some misprints. - Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.

bazı
some, certain
bazı
sometimes

There are sometimes blizzards in Kanazawa. - Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.

I sometimes go to the cinema. - Ben bazı zamanlar sinemaya giderim.

bazı
1.some, certain; some of
bazı
sundry
bazı
{i} pad
bazı
any

According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now. - Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.

Some people don't believe in any religion. - Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.

Турецкий язык - Турецкий язык
Birtakımı, kimisi
Bazı
kimi
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit: "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
bazı
Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir
bazı
Birtakım, kimi: "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler."- Ö. Seyfettin
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit
bazı
Birtakım, kimi
Английский Язык - Турецкий язык
some