Mister Petro and his wife love my children a lot; I love theirs a lot, too.
- Bay Petro ve eşi çocuklarımı çok seviyor; ben de onunkileri çok seviyorum.
Hey mister, you forgot your coat!
- Hey bayım, ceketini unuttun!
Where do you want to go, sir?
- Nereye gitmek istiyorsunuz, bayım?
Is this all you have, sir?
- Sahip olduğunuz her şey bu mudur, bayım?
I'm not sure if it's a male or a female.
- Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
There are more male members than female ones on this website.
- Bu web sitesinde bayan üyelerden daha fazla erkek üye var.
Mr. Hawk is a kind gentleman.
- Bay Hawk nazik bir beyefendidir.
Mr Hawk is a kind gentleman.
- Bay Hawk, kibar bir beyefendidir.
Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
- Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
- Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
Mr Johnson is a rich man.
- Bay Johnson, zengin bir adam.
Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
- Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.
bay colour:.
both you here with many a cursed oth, / Sweare she is yours, and stirre vp bloudie frayes, / To win a willow bough, whilest other weares the bayes.
O kırmızı defne meyvesini seviyor.
- She likes red bayberries.
Körfezde yelkenlilerden daha çok yatlar var.
- The bay has more yachts than sailboats.
Bu körfeze New York Harbor denir.
- This bay is called New York Harbor.
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button to open the bay window.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.