Hey mister, you forgot your coat!
- Hey bayım, ceketini unuttun!
Mister Gipuzkoa won the title of Mister Spain in 1999.
- Bay Gipuzkoa 1999 yılında Bay İspanya ünvanını kazandı.
Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
- Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
I am sorry, sir. We're closing early.
- Üzgünüm bayım. Erken kapanıyoruz.
Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
- Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
There are more male members than female ones on this website.
- Bu web sitesinde bayan üyelerden daha fazla erkek üye var.
A true gentleman must not keep a lady waiting.
- Gerçek bir beyefendi bir bayanı bekletmemeli.
Mr Hawk is a kind gentleman.
- Bay Hawk, kibar bir beyefendidir.
Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
- Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
- Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
- Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.
Tom is quite rich, isn't he?
- Tom bayağı zengin, değil mi?
bay colour:.
both you here with many a cursed oth, / Sweare she is yours, and stirre vp bloudie frayes, / To win a willow bough, whilest other weares the bayes.
O kırmızı defne meyvesini seviyor.
- She likes red bayberries.
Petrol sızıntısı körfezi kirletti.
- The oil spill polluted the bay.
Körfez, tekneler ve insanlarla dolu.
- The bay is full of boats and people.
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button to open the bay window.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.