Avrupa birliği plastik torbaları yasaklamayı düşünüyor.
- The European Union is considering banning plastic bags.
Meksika hükümeti 1998 modeller hariç tüm ikinci-el arabaların ithalatını yasakladığını duyurdu.
- The Mexican government announced the banning of all imports of second-hand cars, except for 1998 models.
Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.
- The treaty did not ban nuclear tests under the ground.
Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
- Smoking is banned in the train.
ABD'nin her yerinde köleliği yasaklamak istediler.
- They wanted to ban slavery everywhere in the United States.
Restoranlarda sigara içmeyi yasaklamak çok popüler, hatta sigara içenler ile!
- Banning smoking in restaurants is very popular, even with smokers!
Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
- Smoking is banned in the train.
Bu yere giriş yasaklandı.
- You are banned from entering this place.
Sigara içme yasağı bildirimi dün restoranın dışında yayınlandı.
- Notification of the smoking ban was posted outside the restaurant yesterday.
I'd like to have cheese in a ban.
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
- Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
Çocuklara yönelik amaçlanmış reklamı yasaklamalıyız.
- We should ban advertising aimed towards children.
The act of calling together the vassals in armed array, was entitled ‘convoking the ban.
Bare feet are banned in this establishment.
Bans is common and ordinary amongst the Feudists, and signifies a proclamation, or any public notice.
... as you see, he's putting in place different blocks banning testing these weapons, also ...
... banning production of the kinds of material, fissile material that is necessary to build ...