bankacı

listen to the pronunciation of bankacı
Турецкий язык - Английский Язык
1.banker
banker; bank employer
banker

Tom wants to be a banker when he grows up. - Tom büyüdüğünde bir bankacı olmak istiyor.

A banker's life is difficult. - Bir bankacının yaşamı zordur.

banka
slang whorehouse, cathouse
banka
of banking
banka
banking house
banka
banking

The banking industry lobbied for deregulation. - Bankacılık sektörü deregülasyon için lobi yaptı.

Online banking is very convenient. - Online bankacılık çok uygun.

banka
{i} bank

The bank loaned her 500 dollars. - Banka ona 500 dolar ödünç verdi.

This is a post office and that is a bank. - Bu bir postane, şu ise bir bankadır.

Турецкий язык - Турецкий язык
Bankacılık işlemleri ile uğraşan veya bankada görevli kimse
Bankacılık işlemleri ile uğraşan veya bankada görevli kimse: "Eczacı, bankacı olup da geceleri orkestracı kesilen derme çatma orkestramız..."- H. Taner
BANKA
(Osmanlı Dönemi) İtl. Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlerini gören ticari kuruluş.Faiz dinimizde günahtır. Bankalar dar gelirlilerin paralarını faiz karşılığı toplar, zenginlere daha yüksek faizle verir. Bunlar dar gelirlilerin tasarruf ettikleri paralarla bir iş yeri açar, bir mal üretir ve bu malın fiatına, ödedikleri faizi de ekliyerek paranın asıl sahibine satarlar. Böylece bankada faiz karşılığı para yatıran dar gelirliler, kendi paralarıyla üretilen bu malları satın almakla kendi aldıkları faizden d
banka
Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve daha başka ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluş: "Gelen parayı bankaya götürüp yatırırlar."- R. N. Güntekin
banka
Bankacılık işleminin yapıldığı yer
bankacı
Избранное