A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.
- Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
The banking industry lobbied for deregulation.
- Bankacılık sektörü deregülasyon için lobi yaptı.
The bank lent her 500 dollars.
- Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
The bank loaned him 500 dollars.
- Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
There is a shortage of money in Brian's wallet and bank account.
- Brian'ın cüzdan ve banka hesabında az para var.
Tom has a bank account in the Cayman Islands.
- Tom'un Cayman Adaları bir banka hesabı var.
It's rumored that he has a lot of money stashed away in a Swiss bank account.
- Onun bir İsviçre banka hesabında gizlenmiş çok fazla parası olduğu söyleniyor.
There is a shortage of money in Brian's wallet and bank account.
- Brian'ın cüzdan ve banka hesabında az para var.
She was formerly a bank clerk.
- O eskiden bir banka memuruydu.
He gets a reasonable salary as a bank clerk.
- Bir banka memuru olarak makul bir maaş alır.
The bank manager distrusted one of the cashiers.
- Banka müdürü, kasiyerlerden birine güvenmedi.
I know Tom is a bank manager.
- Tom'un bir banka müdürü olduğunu biliyorum.
Bank robbery will cost you ten years in prison.
- Banka soygunu sana hapishanede on yıla malolacak.
A bank robbery took place here three days ago.
- Üç gün önce burada bir banka soygunu gerçekleşti.