baktırma

listen to the pronunciation of baktırma
Турецкий язык - Английский Язык
to look
bak
check it out
bak
look at

Meg didn't even look at me. - Meg bile bana bakmadı.

As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds. - Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.

bak
(Bilgisayar) lookup
bak
(Bilgisayar) look in

Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person. - Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.

Look into that, would you? - Onun içine bak, ne dersin?

bak
look after

Would you please look after my dog tomorrow? - Yarın köpeğime bakar mısın lütfen?

She asked me to look after her baby in her absence. - Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.

bak
{f} regarding
bak
{f} look

She looked at me and smiled. - O bana baktı ve gülümsedi.

Many nights did he spend, looking up at the stars. - O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.

bak
{f} face

She has an absent look on her face. - Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.

She looked her child in the face. - O, karşısındaki çocuğuna baktı.

bak
have one's wits about one
bak
(abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
bak
vide

Let me have a look at your video camera. - Video kamerana bir bakayım.

bak
behold
bak
or else
bak
{k} Till when
bak
{ü} lo
bak
{k} women's lib
bak
{k} Until when? till when
bak
{k} no way
baktırmak
to have or let (someone) look after (a child, a sick person, a thing)
baktırmak
to have or let (somone) to look out (a window, etc.)
baktırmak
to have or let (one person) see to (another person, something)
baktırmak
to make (one person) look to (another) (for nurture and material support)
baktırmak
to cause (others) to look at (oneself), make a spectacle of (oneself)
baktırmak
to have or let (one person) examine (another person, something)
baktırmak
to cause or allow (someone) to look at (someone, something)
Английский Язык - Английский Язык

Определение baktırma в Английский Язык Английский Язык словарь

BAK
Basic Aeronautical Knowledge, an initial theory course for trainee pilots
BAK
extension of a backup file (Computers)
bak
Arresting Cable Prefix (e g , BAK-9)
bak
Backup ( bak) - Older version of a batch-file, by using this files you can restore the previous version of such a file if you want that for some reason
bak
Back at KB, when you return
bak
A suffix for filenames indicating a backed-up file You can usually delete bak files, provided you make sure that you have the most recent version and will not be needing the backup at any stage
bak
Backup file
bak
Back At Keyboard
bak
a threatening predator, however, Kilrathi do not eat other predators, as they believe them to have an extremely foul taste
Турецкий язык - Турецкий язык
Baktırmak işi
BÂK
(Osmanlı Dönemi) f. Korku, havf, çekinme, sakınma
baktırmak
Bakmasına yol açmak, bakmasını sağlamak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение baktırma в Английский Язык Турецкий язык словарь

Bak
Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beğ idi
baktırma
Избранное