Ona çantamızı taşıttık.
- We got him to carry our bag.
Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- I helped carry those bags.
Kağıt torbaları tekrar tekrar kullanmalısın.
- You should use the paper bags again and again.
Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?
- Could you put it in a shopping bag for me?
Bu poşetleri bagaja koyar mısın?
- Could you put these bags in the trunk?
Tom cebinden bir şeker poşeti çıkardı ve Mary'ye biraz teklif etti.
- Tom pulled out a bag of candy from his pocket and offered some to Mary.
Tom vidaları küçük bir plastik torbaya koydu.
- Tom put the screws in a small plastic bag.
Tom her şeyi tekrar torbaya koydu.
- Tom put everything back into the bag.
Onların hepsini büyük bir çantaya koyar mısın?
- Could you put all of them in a large bag?
Tom'un çantaya koyduğu neydi?
- What was it that Tom put into the bag?
Sanırım bunu bu hafta kese kağıdına koyacağım.
- I think I'll brown bag it this week.
He headed back to the bag.
We bagged three deer yesterday.
The grounder hit the bag and bounced over the fielder’s head.
Acid House is not my bag, I prefer the more traditional styles of music.