Garip bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.
- A strange man was walking back and forth in front of my house.
Tanımadığım bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.
- A man I didn't know was walking back and forth in front of my house.
Onun evinin önünde bir ileri bir geri yürüdü.
- He walked to and fro in front of her house.
Biz ileri geri koşuyorduk.
- We were running to and fro.
Aslan bütün gün kafesinin içinde ileri geri yürüdü.
- The lion walked to and fro in its cage all day.
... So we're going to be going back and forth between folks in the ...
... it zooms fluidly back to me with a smooth, fluid back and forth transition. ...