Tom appealed to his friends for sympathy.
- Tom arkadaşlarına sempati için başvuruda bulundu.
The defendant was granted an appeal.
- Sanığa bir başvuru verildi.
We regret that your application has not been accepted.
- Biz, başvurunuzun kabul edilmediğini üzülerek bildiririz.
I will make an application to that firm for employment.
- İş için bu firmaya başvuruda bulunacağım.
His last recourse will be to go to his father for help.
- Onun son başvurusu yardım için babasına gitmek olacak.
In case of an emergency, contact the police.
- Acil bir durumda, polise başvurun
Contact your local police if you have any information on Tom Jackson's whereabouts.
- Tom Jackson'ın nerede olduğuna dair herhangi bir bilginiz varsa yerel polisinize başvurun.
The filing deadline was Monday.
- Son başvuru tarihi pazartesiydi.
A dictionary is an excellent reference book.
- Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.