Tom wanted to check the applicant's character reference before extending an offer.
- Tom teklifi uzatmadan önce başvuranın karakter referansını kontrol etmek istedi.
Regardless of age, everybody can apply for it.
- Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.
Why not apply for that job?
- Neden bu işe başvurmuyorsun?
I can fall back on my savings if I lose my job.
- İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.
Many families had lost their savings during the war and had nothing to fall back on.
- Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.
He appealed to us for help.
- O yardım için bize başvurdu.
Tom appealed for help.
- Tom yardım başvurusunda bulundu.
We should appeal to reason instead of resorting to violence.
- Şiddete başvurma yerine aklımızı kullanmalıyız.
No matter how angry he was, he would never resort to violence.
- Onun nasıl kızdığı önemli değil, o asla şiddete başvurmaz.
We should not resort to violence.
- Şiddete başvurmamalıyız.
The speaker sometimes referred to his notes.
- Konuşmacı bazen notlarına başvurdu.
A dictionary is an excellent reference book.
- Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.
Apply to the office for further details.
- Daha çok bilgi için ofise başvurun.
Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts.
- Dünyanın her yerinden binlerce insan, NASA astronotu olmak için başvuruyor.