In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
He finally became the president of IBM.
- O, nihayet IBM'in başkanı oldu.
Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.
- Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
Mr Suzuki, who is a former Prime Minister, will be chairman of the committee.
- Bay Suzuki, eski bir Başbakan, komitenin başkanı olacak.
He served as chairman for three years.
- O, üç yıl başkan olarak görev yaptı.
I am the patrol leader.
- Ben devriye başkanıyım.
Former London mayor Boris Johnson was the leader of the campaign for Brexit.
- Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson Brexit için kampanyanın lideriydi.
The army chief reported that the war was lost.
- Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
Mr Suzuki, who is a former Prime Minister, will be chairman of the committee.
- Bay Suzuki, eski bir Başbakan, komitenin başkanı olacak.
Please address the chair!
- Lütfen başkana hitap et!
Mr. Jackson is our principal.
- Bay Jackson bizim başkanımız.
They elected her chairperson.
- Onlar onu başkan seçtiler.
Mike acted as chairperson of the meeting.
- Mike toplantının başkanı gibi davrandı.