başarmak¡

listen to the pronunciation of başarmak¡
Турецкий язык - Английский Язык

Определение başarmak¡ в Турецкий язык Английский Язык словарь

başarmak
achieve

What we've already achieved gives us hope for what we can and must achieve tomorrow. - Önceden başardiğımız yarın başarabileceğimiz ve başarmak zorunda olduğumuz için bize ümit verir.

He was about to achieve great plans. - O, büyük planlar başarmak üzereydi.

başarmak
succeed

Tom didn't think he had a chance to succeed, but he at least wanted to give it a shot. - Tom başarmak için bir şansı olduğunu düşünmüyordu fakat o hiç olmazsa bir fırsat vermek istedi.

Tom understands what it takes to succeed. - Tom başarmak için ne gerektiğini anlıyor.

başarmak
get through
başarmak
carry out
başarmak
arrive
başarmak
pull off
başarmak
contrive
başarmak
to succeed (in), to manage, to accomplish, to achieve, to pull off, to get ahead, to bring sth off
başarmak
prosper
başarmak
overcome
başarmak
sew up
başarmak
click
başarmak
(Hukuk) to prosper, to achieve
başarmak
win through
başarmak
come through
başarmak
accomplish

I want to accomplish something in life. - Hayatta bir şey başarmak istiyorum.

To accomplish great things we must not only act, but also dream; not only plan, but also believe. - Büyük işleri başarmak için sadece hareket etmemeliyiz aynı zamanda hayal kurmalıyız; sadece planlamamalıyız aynı zamanda inanmalıyız.

başarmak
get things done
başarmak
bring off
başarmak
carry through
başarmak
to accomplish, achieve, succeed in, bring to a successful conclusion
başarmak
conquer
başarmak
pan out well
başarmak
compass
başarmak
make out
başarmak
negotiate
başarmak
pan out
esrar almayı başarmak
(Argo) score
zoru başarmak
achieve
büyük iş başarmak
go over big
en zor kısmını başarmak
(deyim) break the back of
hatalara rağmen başarmak
muddle through
her şeye rağmen başarmak
muddle through
imkânsızı başarmak
remove mountains
sonunda başarmak
have the last laugh
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение başarmak¡ в Турецкий язык Турецкий язык словарь

başarmak
Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak
başarmak
Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak: "Yüzünde zor bir işi başarmış adamın sevinci vardı."- M. Ş. Esendal
başarmak¡
Избранное