Nobody is truly free, because there are people who are slaves of their independence.
- Hiç kimse gerçekten özgür değildir, çünkü bağımsızlıklarının kölesi olan insanlar var.
Tom is a freelance writer.
- Tom bir bağımsız yazar.
Those young men are independent of their parents.
- Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
In those days, America was not independent of the United Kingdom.
- O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.
In the modern age, humans are detached.
- Modern çağda insanlar bağımsızdır.
You shouldn't coddle her so much. She needs to learn to be independent.
- Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli.
The treaty made Texas independent.
- Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.