Tom decided to drop out of school and work full-time.
- Tom okulu bırakmaya ve tamgün çalışmaya karar verdi.
Did Tom ever tell you why he decided to drop out of school?
- Tom neden okulu bırakmaya karar verdiğini sana hiç söyledi mi?
I dropped out of school when I was in the 7th grade.
- Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.
Tom dropped Mary off in front of John's.
- Tom, Mary'yi John'un evinin önünde bıraktı.
I'm releasing the prisoners.
- Tutukluları serbest bırakıyorum.
We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.
- Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.
I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
- Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
You must quit smoking cigarettes.
- Sigarayı bırakmalısın.
I can't even walk, let alone run.
- Koşmayı bırak, yürüyemiyorum bile.
I can't read French, let alone speak it.
- Fransızcayı bırak konuşmayı okuyamam bile.
I should've tried to stop it.
- Onu bırakmayı denemeliydim.
We've been talking about this for hours. Can we just drop it?
- Bunun hakkında saatlerdir konuşuyoruz. Bırakabilir miyiz?
After the interruption I went back to my reading but forgot where I'd left off.
- Kesintiden sonra tekrar okumaya döndüm ama nerede bıraktığımı unuttum.
Tom forgot where he left his umbrella.
- Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.
We've been talking about this for hours. Can we just drop it?
- Bunun hakkında saatlerdir konuşuyoruz. Bırakabilir miyiz?