Tom was probably right.
- Tom büyük olasılıkla haklıydı.
He will probably fail.
- O büyük olasılıkla başarısız olacak.
It will most likely rain today.
- Büyük olasılıkla bugün yağmur yağacak.
Tom asked Mary who she thought would be the most likely to win the race.
- Tom Mary'ye büyük olasılıkla yarışı kimin kazanacağını düşündüğünü sordu.
It's very likely that he'll be late.
- Büyük olasılıkla o geç kalacak.
It's very likely that he'll be chosen.
- O, büyük olasılıkla seçilecek.