Tom Mary'nin inci kolyesini nereden satın aldığını bilmediğini söylüyor.
- Tom says he doesn't know where Mary bought her pearl necklace.
Tom, Mary için bir kolye yaptı.
- Tom made a necklace for Mary.
Bu gerdanlık bir aile yadigarı.
- This necklace is a family heirloom.
Kız kardeşime doğum gününde bir inci gerdanlık verdim.
- I gave my sister a pearl necklace on her birthday.