ayarlanmak

listen to the pronunciation of ayarlanmak
Турецкий язык - Английский Язык
adjust
become changed; be modified
modify
to be adjusted, be arranged
ayarla
adjust

Check and adjust the brakes before you drive. - Araba sürmeden önce frenleri kontrol edin ve ayarlayın.

Could you tell me how to adjust the volume? - Sesi nasıl ayarlayacağımı bana söyleyebilir misiniz?

ayarla
(Bilgisayar) setup
ayarla
configure
ayarla
{f} tune

Tom had his piano tuned. - Tom piyanosunu ayarlattı.

Do you know how to tune a piano? - Bir piyanonun nasıl ayarlanacağını biliyor musun?

ayarla
{f} adjusting

Tom had a little trouble adjusting the settings. - Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.

ayarla
tune in
ayarla
{f} tune up
ayarla
{f} tuned

He had his clarinet tuned. - O, klarnetini ayarlattı.

Tom tuned his guitar. - Tom gitarını ayarladı.

ayarla
modulate
ayarla
{f} setting

Adjust the setting of the alarm clock. - Çalar saatin ayarını ayarla.

Use the highest heat settings only when you're ironing fabrics made of natural fibers like cotton or linen. - Sadece pamuk ve keten gibi doğal liflerden yapılmış kumaşları ütülerken en yüksek ısı ayarlarını kullanın.

ayarla
{f} tuning
ayarla
calibrate

Have you calibrated your monitor? - Monitörünüzü ayarladınız mı?

ayarla
{f} modulated
ayarla
adapted
ayarla
adjusted

Tom adjusted the scarf around his neck. - Tom eşarbı boynuna ayarladı.

I adjusted the telescope to my vision. - Görüşüme göre teleskobu ayarladım.

ayarla
preset
ayarla
{f} set

Every morning I set my watch by the station clock. - Saatimi her sabah istasyon saatine göre ayarlarım.

She asked him to adjust the TV set. - Ondan TV setini ayarlamasını rica etti.

Турецкий язык - Турецкий язык
Ayar edilmek, birbirine uygun duruma getirilmek
ayarlanma
Ayarlanmak işi
ayarlanmak
Избранное