Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ayarlanma

listen to the pronunciation of ayarlanma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение ayarlanma в Турецкий язык Английский Язык словарь

ayarlanmak
adjust
ayarla
adjust

Tom tried to adjust the temperature of the shower. - Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.

Check and adjust the brakes before you drive. - Araba sürmeden önce frenleri kontrol edin ve ayarlayın.

ayarla
(Bilgisayar) setup
ayarla
configure
ayarla
{f} tune

Tom had his piano tuned. - Tom piyanosunu ayarlattı.

Tom is a piano tuner. - Tom bir piyano ayarlayıcı.

ayarla
{f} adjusting

Tom had a little trouble adjusting the settings. - Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.

ayarla
tune in
ayarla
{f} tune up
ayarla
{f} tuned

Tom had his piano tuned. - Tom piyanosunu ayarlattı.

He had his clarinet tuned. - O, klarnetini ayarlattı.

ayarla
modulate
ayarla
{f} setting

Tom is just finishing setting up. - Tom sadece ayarlamayı bitiriyor.

Use the highest heat settings only when you're ironing fabrics made of natural fibers like cotton or linen. - Sadece pamuk ve keten gibi doğal liflerden yapılmış kumaşları ütülerken en yüksek ısı ayarlarını kullanın.

ayarla
{f} tuning
ayarla
calibrate

Have you calibrated your monitor? - Monitörünüzü ayarladınız mı?

ayarla
{f} modulated
ayarla
adapted
ayarla
adjusted

Tom adjusted the seat, put in the key, and then drove away. - Tom koltuğu ayarladı, anahtarı taktı, ve sonra uzaklaştı.

I adjusted the telescope to my vision. - Görüşüme göre teleskobu ayarladım.

ayarla
preset
ayarla
{f} set

Tom had a little trouble adjusting the settings. - Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.

Tom forgot to set his alarm clock. - Tom çalar saatini ayarlamayı unuttu.

ayarlanmak
become changed; be modified
ayarlanmak
modify
ayarlanmak
to be adjusted, be arranged
tedrici ayarlanma hipotezi
(Ticaret) gradual adjustment hypothesis
Турецкий язык - Турецкий язык
Ayarlanmak işi
ayarlanmak
Ayar edilmek, birbirine uygun duruma getirilmek
ayarlanma
Избранное