Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

avlu

listen to the pronunciation of avlu
Турецкий язык - Английский Язык
yard

My house has a small yard. - Evimin küçük bir avlusu var.

Mr. White's yard is large. - Bay White'ın avlusu büyüktür.

courtyard

On the outside this building is not remarkable, but if you look inside there is a courtyard with a very beautiful garden. - Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.

Our client wants to build a house with an internal courtyard in order to avoid unwelcome gazes from the outside. - Müşterimiz dışarıdan istenmeyen bakışları önlemek amacıyla iç avlusu olan bir ev inşa etmek istiyor.

forecourt; quad
court

The windows of my bedroom face the courtyard. - Yatak odamın pencereleri avluya bakar.

Our client wants to build a house with an internal courtyard in order to avoid unwelcome gazes from the outside. - Müşterimiz dışarıdan istenmeyen bakışları önlemek amacıyla iç avlusu olan bir ev inşa etmek istiyor.

dooryard
court, courtyard
yard; atrium; Garth
quadrangle
close
patio

I have a small vegetable garden on my patio. - Avlumda küçük bir meyve bahçem var.

quad
backyard

We have three trees in our backyard. - Avlumuzda üç tane ağaç var.

My grandmother was pulling up weeds in her backyard. - Büyükannem avlusundaki otları çekiyordu.

loggia
{i} atrium
{i} forecourt
{i} Garth
avlu (okul, kilise)
close
arka avlu
backyard
orta avlu
(roma) atrium
revaklı avlu
cloister
sütunlu avlu
peristyle
ön avlu
forecourt
Турецкий язык - Турецкий язык
Odaların önüne yapılan koridor
Bir yapının ortasında kalan üstü açık ve duvarla çevrili alan
Hanay
Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan, hayat (II): "O dar, o şekilsiz avluya bir masa, iki sandalye koydu."- M. Ş. Esendal
Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan
(Osmanlı Dönemi) ARÂ
hayat
sahn
(Osmanlı Dönemi) FECVE
(Osmanlı Dönemi) ARAT
harim
avlu
Избранное