Aslan bütün gün kafesinin içinde ileri geri yürüdü.
- The lion walked to and fro in its cage all day.
Aslanlar kafeslerinde kükredi.
- The lions roared in their cages.
Otomobil elektrikle çalışır.
- The automobile runs on electricity.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Onun bir kuş kafesi gibi olduğunu düşündü.
- He thought that it was like a bird cage.
Kuş kafesin içine uçtu.
- The bird flew into the cage.
Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
- I was recently in an automobile accident.
Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
- She was killed in an automobile accident.
Şarkıcıyı hapishaneye koyabilirsin, ama şarkıyı değil.
- You can cage the singer but not the song.
Sen hiç kedini kafese koydun mu?
- Have you ever put your cat into a cage?
Kuşları kafese koymayı reddediyorum.
- I refuse to cage birds.
... in another decade to an automobile. It means that areas that on photographs 30 years ago ...
... and the Germans invent its killer app, the automobile. ...