he ate his vegetables - sebzelerini yedi.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.
- The family ate dinner together.
Bazen dışarıda ailesi ile birlikte yemek yedi.
- He sometimes ate out with his family.
İşi ilerlettim ve sen burada olmadığın için senin akşam yemeğini yedim.
- I went ahead and ate your dinner since you weren't here.