auskleiden

listen to the pronunciation of auskleiden
Немецкий Язык - Турецкий язык
v. 'ausklaydın (tek.) kaplamak, astarlamak; (de.) soyunmak
soymak, giysilerini çıkarmak; kaplamak, döşemek
{'ausklaydın} tek. kaplamak, astarlanıak; de. soyunmak
sich auskleiden
soyunmak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение auskleiden в Английский Язык Турецкий язык словарь

line
{i} hat

Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş. - The thief cut the telephone lines before breaking into the house.

Ben onu aramaya çalıştım, ama hat meşguldü. - I tried to call him up, but the line was busy.

line
{f} doldurmak
line
sıralamak
line
(Argo) kandırıcı sözler
line
ton
line
çizgilerle göstermek
line
astarlamak
line
doğru çizgi
line
sıra oluşturmak
line
desen
line
(tenek ve deniz) hat
line
çizgi

Tom kağıda düz bir çizgi çizdi. - Tom drew a straight line on the paper.

Elbiselerin yeni çizgisi Paris'ten. - The new line of dresses is from Paris.

line
{i} kablo
line
{f} kaplamak
line
ölçme ipi
line
(İnşaat) boru, hat, çizgi
line
{i} bilgi
line
kısa mektu
line
{i} kuyruk

Tom kuyruktaki son kişi. - Tom is the last person in line.

O kuyrukta otuz dakika durdum. - I stood in that line for thirty minutes.

line
dizgin
Немецкий Язык - Английский Язык
to undress somebody
to line
line
auskleiden (mit etwas)
to face something (with something)
auskleiden (mit)
to coat (with)